Reklam

gelecek partisi

GÖNÜL ATEŞİ İLE ISINAN SU


 

GÖNÜL ATEŞİ İLE ISINAN SU

Dedem köyü kuruluşu itibari ile Selçuklular dönemine uzanır. Anadolu’nun asıl ve ulvi mimarları olan Ahmet  Yesevi dervişlerinden, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli gibi bu şirin kasabanın kurucusu da Seyyid Bayram-ı Velidir. O dönemin önemli ilim merkezlerinden olan Horasan’dan, Anadolu’ya islamı irşat ve imara açmak için göç etmiştir.

Seyyid Bayram Veli hazretleri eşi, kızı, oğlu ve hizmetçisi ile birlikte yollara düşerler. O zamanlarda baş gösteren Moğol istilası, baskı ve zulmüne maruz kalmamak maksadıyla yanlarına yakın savaş aletleri olan gürz, teber, topuz ve kılıç alırlar.  Üstlendiği görevin aşk ve heyecanı içerisinde uzun bir yolculuğun son durağını Torosların bu yamacında noktalamıştır.

Peygamber efendimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in soyundan olduğu için “Seyyid” ünvanını almış, Allah’ın izni ve inayeti ile pek çok kerametlerde bulunduğu için de “Veli” denilmiştir.

Seyyid hazretleri, ilime ve fenni bilgilere önem veren bir şahsiyetti.

O dönemlerde günümüzdeki yüksek okul seviyesinde  medreseyi açmış, âlim, müderris, hoca ve efendiler yetiştirmiştir..

Öğrencilerden bir tanesi Seydi Bayram Veli hocasını çok sevmektedir.Çok yaşlı olan hocasına hizmet etmektedir.Özellikle mevsimin soğuk günlerinde her sabah erken kalkar odanın ısınması için ocağı yakardı.

Abdest ibriğini alır köyün eteğinde bulunan dereye gider doldururdu.Sıcacık su ile abdestini alsın diye getirdiği  ibriği yaktığı ocak üzerinde ısıtırdı.

Günlerden bir gün öğrenci  uykuya dalıp geç  uyanır.

İbriği alır köye biraz mesafesi olan dereye gider suyu  doldurup eve gelir, ama namaz vakti daralmış ve suyu ısıtmaya zaman kalmamıştır.

Öğrenci büyük bir telaş içerisinde eline aldığı ibriği bağrına koyup göz yaşlarına boğulur.

Hocası Seydi Bayram Veli  kalkıp yanına gelir ve neden üzgün olduğunu sorar.

Öğrenci nefes nefesedir.Zira elinde ibrikle yamaçtaki köye koşa-koşa gelmesinin sebebi ve mahcubiyetinden cevap veremez.

''Neyse evladım getir ibriği de abdestimi alayım zira vakit daraldı der.''

Öğrencisi büyük bir üzüntü içerisinde ve abdest almak için avucunu açan hocasının eline bir kaç damla döker.

Hocası öğrencisinin gözlerine bakarak ''evladım bu gün su her zamankinden daha çok sıcak,belli ki bu su ateşle değil yüreğindeki sıcaklıkla ısınmış Rabbim senden razı olsun'' der.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.