Reklam

gelecek partisi

SIRTINDAKİ AT NALI İZİ VE YETİŞ BAYRAM SEYDİ


DEDEMLİ'DEN ÖYKÜLER 

SIRTINDAKİ  AT NALI  İZİ 


Anadolu topraklarının her yöresinde öykü, efsane ve ibretlik olayların gerçekleştiği  ve bu efsanelerin ilginç ve kayda değer olması hasebiyle günümüze kadar bir çoğu aktarılarak zihinlerimizde yer edinmiştir.

Köyümüz Dedemli’ nin de  gerek yerleşim yeri olarak seçilmesi aşamasında ,gerekse yerleşimi ile beraber bir çok kayda değer ilginç olay yaşantıları olmuştur.

Yörenin coğrafi yapısının seçimindeki ilginç detayların, oradaki yaşayan insanların kullanacağı su kaynağının çıkışı efsanesi ve benzeri bir çok ilginç ve zengin  efsaneleri ile bilinir.

Dedemli'nin Kurucusu 1112 yıllarında Orta Asya Horasan’dan  Anadolu’ya İlim-İrfan ve Manevi yaraların sarılmasına katkı sağlamak için gelen Seyit Bayram Veli'dir

…Seyit Bayram Veli Hz. de Anadolu’nun asıl ve ulvi mimarları olan Ahmet Yesevi dervişleri, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli gibidir.

O dönemin önemli ilim merkezlerinden olan Horasan’dan, Anadolu’ya islamı irşat ve imara açmak için göç etmiştir.

 Peygamber efendimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in soyundan olduğu için “Seyyid” unvanını almış, Allah’ın izni ve inayeti ile pek çok kerametlerde bulunduğu için de “Veli” denilmiştir.

Böylesine yüce bir soydan gelen velinin zuhur eden kerametleri, aydınlatıcı bilgisi, dertlere manen ve bedenen derman olması, gönüllere serptiği huşu şerbetinin haberi yalçın Toros dağlarını ardı arkasına aşarak dönemin Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a kadar ulaşır.

 Bu kısacık öz geçmişi bilgisini sunduğumuz velinin seyrü hayatı içinde gerçekleşen ilginç öykülerden birisi olan “Yetiş Bayram Seydi” öyküsünü paylaşalım…

Seydi Bayram Veli yaşadığı Torosların büyük bir kesiminde asaleti ve manevi duruşu ile bölge civarında yaşayan insanlar tarafından büyük bir saygı-sevgi ve muhabbetle kalplerde yer edinir, bununla beraber onun mana dolu sohbetlerinden istifade, ilim ve irfanından feyz alma adına başka köy ve kasabalardan da onu sıkça ziyarete gelirler…

Seydi Bayram Veli biraz yaşlı olması bundan ve daha ziyade kendisine saygı ve hürmet gereği onu sevip sayan insanlar ''Dedemiz''  diyerek hitap ederlermiş. Ona  ziyarete giderken de ''Dedemi ziyaret, dedemin köyüne gideceğim-gidiyorum''  vs derlermiş.

…Zaman içerisinde Seyit Bayaram Veli yaşlanır ve ağır şekilde hastalanır.

Hastalandığı çevre köy ve kasabalardan büyük bir üzüntü ile duyulur.Onu sevenler kimi yaya olarak imkanı olanlar atları ile onu ziyaret için yollara kovulur.

Böyle bir zaman içinde  Seydi Bayram Veliyi çok seven birisi ona kovuşmak  ziyaret edip geçmiş olsun dilemek Alanya'dan atına binip Torosların sarp ve hırçın dağları arasındaki patika yollara kovulur.

Yollar hırçın dağların göğsündeki sarp ve darcık patika yollardır. İki atlının yan yana  geçemeyeceği kadar dardır.

Böylesi bir yolda giderken başka bir atlı yolcuda karşı istikamete gitmekte olup her ikisi karşı karşıya gelir.

Her ikisi de bir kaç dk. bekler.Zira; İki atlının yan yana teması halinde birisinin dağ uçurumundan düşmesi kesindir. Veliye ziyarete gidecek kişi geç kalma endişesi ile atına deh diyerek yürür,iki atlı sarp ve daracık yolda yan yana gelince Dedemli istikametine  ziyarete giden kişinin atının ayağı boşluğa kayar ve at dengesini kaybeder.

Yolcu can havliyle; “YETİŞ YA BAYRAM SEYDİ…!” diye nida eder.O an için bir insan omzunun atın ayağına set olduğunu görür. At uçuruma yuvarlanmaktan kurtulmuştur.

Yolcu bu anlık olayı  tam anlamıyla idrak edemeden hızla yola devam eder.Kısa zaman içinde Dedemköyüne gelir. Köy meydanında  kalabalık insan topluluğu ile karşılaşır.

Kalabalığın arasına karışır ve Seydi Bayram Veli'nin vefat ettiğini öğrenir ve çok üzülür. Hülasa; Cenaze defin işlemleri başlar ve merhum veli’nin omuz bölgesinde bir at nalı eziği veya izi şeklinde bir emare görürler. Kendi aralarında biraz şaşkınlık içerisinde olup bu olayı mırıldanırlar. Bu nedir yahu dün bu ezik yoktu sanki bir at nalı izi gibi diye konuşmaları olur.

Alanya’dan veliyi ziyarete gelen yolcu da o alandadır ve bu konuşmaları duyar ve bir anlık irkilir.Köye gelirken yolda yaşadığı korkunç olay aklına gelir. Velinin sırtındaki ize bakmak ister. Velinin yakınları bakmasına izin verirler kişi bakar ve irkilerek der ki ; “Bu iz benim atın nalının izi”der.

Oradakiler şaşkınlık içinde bir anda anlam veremezler kişiye ''sen delimisin nesin'' diye tepki gösterirler.

Seydi Bayram Velinin daha önceleri de birçok kerametlerine şahit olanlar onun eren – ermiş ve Allahın sevgili bir kulu olduğunu kendilerinin de böyle asaletli bir insanın yanında halk olmanın onuru ve sevgisi içinde olup,her daim onun maddi – manevi mirasına saygı içinde kalmaya özen göstermişlerdir,

Efsanedeki ''Yetiş Bayram Seydi'' nidası zamanla yerini Yetiş Bayram Günlerim nidası olarak kullanılmış ve halen de  Torosların birçok beldelerinde yerinde kullanılmaktadır.

Hatta Dedemli ve çevre beldelerde bir çok insanın ansızın şok edici bir olay yaşayıp zorda kaldıklarında ellerini dizlerine vurarak;”Aman Allah’ımmm, Yetiş Bayram Günlerim” diye nida veya haykırışta bulunurlar..


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.